gündem

Bumerang - Yazarkafe

...

...

25 Nisan 2010 Pazar



Vaktiyle bir bilge hoca, yıllarca yanında yetiştirdiği öğrencisinin seviyesini öğrenmek ister. Onun eline çok parlak ve gizemli görüntüye sahip iri bir nesne verip: 
"Oğlum" der, "Bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç  para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan sadece fiyatlarını ve ne dediklerini öğren, gel bana bildir.
Öğrenci elindeki ile çevresindeki esnafı gezmeye başlar. 
İlk önce bir bakkal dükkanına girer ve "Şunu kaça alırsınız?" diye sorar . Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği nesneyi eline alır; evirir çevirir;
sonra: "Buna bir tek lira veririm. Bizim çocuk oynasın" der.

İkinci olarak bir manifaturacıya gider. O da parlak bir taşa benzettiği neneye ancak bir beş lira vermeye razı olur.

Üçüncü defa bir semerciye gidir: Semerci nesneye şöyle bir bakar, "Bu der "benim semerlere iyi süs olur. Bundan "kaş dediğimiz süslerden yaparım. Buna bir on lira veririm."

En son olarak bir kuyumcuya gider. Kuyumcu öğrencinin elindekini görünce yerinden fırlar. "Bu kadar değerli bir pırlantayı, mücevheri nereden buldun?" diye hayretle bağırır ve hemen ilâve eder. "Buna kaç lira istiyorsun?" 

Öğrenci sorar: Siz ne veriyorsunuz?" 

"Ne istiyorsan veririm."

Öğrenci, "Hayır veremem." diye taşı almak için uzanınca kuyumcu yalvarmaya başlar: "Ne olur bunu bana satın. Dükkânımı, evimi, hatta arsalarımı vereyim."

Öğrenci emanet olduğunu, satmaya yetkili olmadığını, ancak fiyat öğrenmesini istediklerini anlatıncaya kadar bir hayli dil döker.

Mücevheri alıp kuyumcudan çıkan öğrencinin kafası karma karışıktır. Böylesi karışık düşünceler içinde geriye dönmeye başlar. Bir tarafta elindeki nesneye yüzünü buruşturarak 1 lira verip onu oyuncak olarak görenler, diğer tarafta da mücevher diye isimlendirip buna sahip olmak için her şeyini vermeye hazır olan ve hatta yalvaran kişiler..

Bilge hocasının yanına dönen öğrenci, büyük bir şaşkınlık içinde başından geçen macerasını anlatır. 

Bilge sorar: "Bu karşılaştığın durumları izah edebilir misin?"

Öğrenci: "Çok şaşkınım efendim, ne diyeceğimi bilemiyorum, kafam karmakarışık" diye cevap verir.

Bilge hoca çok kısa cevap verir: "Bir şeyin kıymetini ancak onun değerini

bileni anlar ve onun değeri bilenin yanında kıymetlidir."

Her insanın hayatında varlığını ve değerini bilen, hisseden, fark eden

kuyumcular mutlaka vardır.

Mesele kuyumcuyu bulmaktadır...

6 yorum:

Numan ERİBAÇ dedi ki...

Aynen katılıyorum.Herşeyin Degerini bilen bulmak gerekir.

Adsız dedi ki...

Arkadaşlar blog dergimize katılımlarınızı bekliyoruz..Her dalda olabilir..Ben mutfak editörüyüm..yemek kategorisinde başvurlarınızı bana bekliyorum..Yasamladans@gmail.com mail atarsanız..yazarlık için davet göndereceğim size..5 gün boyunca her kategoride yayınlananlar oylanacak ve en çok oy alan o hafta dergide yayınlanacak..Hadi kolları sıvama zamanı..Bloggerlar buluşuyor..:)

humeyra dedi ki...

Merhabalar,
Yazıyı çok beğendim. Profilinizde de Kocaeli Gölcük yazdığını görünce ilgimi çekti. İnşallah Kocaeli Gölcük'te yaşamaya başlayacağım yakın zamanda.

USTA28 dedi ki...

HAYIRLI GÜNLER TEMENNİLERİMLE
şahsınızda annenize ve tüm hastalarımıza rabbimden acil şifalar diliyorum ellerinize gönlünüze sağlık çok hoş bir paylaşım oldu

Nankör insan,
Her şeyin fiyatını bilen
Fakat hiçbir şeyin
Değerini bilmeyen kimsedir

Adsız dedi ki...

Thans

for the nice post.

masklow dedi ki...

video izle

Numan hocama katılıyorum



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...